Aromaterapik Yağların İnanılmaz Etkileri
Aromaterapi ve uçucu yağlar
Uçucu yağlar nedir ?
Uçucu yağlar, bitkilerin bitki yağ bezesi içinde veya bitki
dokusu üzerine oluşabilen en küçük yağ damlacıklarıdır ki; bunlar çiçeklerde,
tohumlarda, meyve kabuklarında, yapraklarda, köklerde, reçinelerde, kabuklarda
veya ağaçta bulunurlar.
Bunlar, bitkilerin böcekleri çekmek veya uzaklaştırmak için kendi bünyesinde oluşturduğu, kolay tutuşabilen uçucu maddelerdir. Oluşabilmek için fazla ışık ve ısıya ihtiyaç duyarlar ki; güneş ısısı uçucu yağların oluşumunda önemli bir unsurdur. Uçucu yağa sahip bitkilerin çoğunluğu bu nedenle sıcak bölgelerde yetişir. Uçucu yağlardaki en önemli özellik bir bitkinin güç ve enerjisini konsantre halde içermesidir. Bu nedenle tesiri çok geniş kapsamlıdır.
İçerik özellikleri
Uçucu yağlar; renksiz veya açık sarı, portakal renginden
kahve rengimsi veya yeşilimsi renge kadar, tamamen uçucu sıvılardır. Bunlar
kesinlikle yağ içeren sıvı yağlar değildirler; papyebüvar üzerine damlatıldıklarında transparant bir leke bırakırlar; ama yağ izi bırakan
diğer yağların aksine yavaş yavaş kaybolurlar. Akışkan ve güçlü renge sahip
yağlarda renkli bir atık kalır. Uçucu yağlar sudan daha az yoğunluğa sahiptirler ve suda çözülmezler. Bununla
birlikte yağ içeren sıvı yağlarda (Örneğin; zeytinyağında), süt kremasında,
balda, alkolde ve diğer organik çözücülerde (petroleter, eter veya kloroform)
çok iyi çözülürler. Kendilerini yoğun tat ve koku ile belli ederler.
Aromatik yağların başlangıcı
Uçucu yağların şifa gücü, 20. Yüzyılın başlangıcında Fransız
Kimyacı Rene-Maurice Gattefosse (1881-1950) tarafından modern tıp adına yeniden keşfedildi. Aynı zamanda
‘’Aromaterapi’’ teriminin sahibi de, Gattefosse’dir. Birinci Dünya Savaşı
sırasında Lazarette’ deki yaralıları uçucu yağlarla tedavi etti. Yağlar,
yaralardaki iltihaplanmaları önledi,
yaraları iyileştirdi ve ağrıları geçirdi. Çünkü yağlar aynı zamanda, ruhun
üzerinde de etkili oluyorlar ve bu şekilde de hastaların yaşama isteğini
arttırıp, iyileşmesine yardımcı oluyorlardı. Gerçi kimyasal yollarla elde
edilen ilaçların keşfi, yeni doğan bu bilimin ayağını kaydırır nitelikte olsa
da, Gattefosse’nin 1937 yılında yazdığı ‘’Aromaterapi ‘’ adlı kitabı, uçucu
yağların Fransız Doktor Jean Valnet tarafından İkinci Dünya Şavaşı’nda başarılı
bir biçimde kullanılmasını mümkün kıldı.
Marguerite Maury ve
Micheline Archier (Valnet’in öğrencileri), kısa sürede birçok
taraftar bulan Aromaterapi hakkındaki bilgilerini İngiltere’ye taşıdılar.
İtalya’da bilim insanları Dr.Renato Cayola ve Dr. Giovanni Gatti, 19920-1930 yılları arasında uçucu yağların, özellikle de yağların ruh ve sinir sistemi üzerindeki etkilerini, birçok yağın mikrop öldürücü özelliklerini araştırdılar. Mayland Üniversitesinde Prof.Dr.Paolo Rovesti, ilk Aromaterapi kürsüsünü oluşturdu.
Bu arada Aromaterapi, giderek tüm dünyada anlam kazandı ve günümüzde daha çok insan bu yumuşak, bütünsel doğal şifa yöntemine ilgi gösteriyor.
Aromaterapik yağlar üretim yöntemleri
Günümüzde uçucu yağlar dünyanın hemen her yerinde yerli aromatik bitkilerden elde edilir. Bitkilerin işlenimi, dünya üretiminde ağırlıklı payı olan küçük ve orta ölçekli işletmelerde gerçekleşir.
Sevindirici olansa, her geçen gün kontrollü organik tarıma daha çok önem verilmesidir. Bu ; türe uygun ziraat, daha az pestisit kullanımıyla çevrenin korunması ve daha kaliteli uçucu yağlar demektir.
Yağ çıkarımında çiçekler, dallar, yapraklar, meyveler ve tohumlar, meyve kabukları, kökler, otlar, odunlar, kabuk, dal ve iğne yapraklar, reçine ve yosunlar işlenir.
Aynı zamanda bazı bitkilerden, örneğin; turunç ağacından bir çok yağ elde edilebilir: Turunç ağacının çiçeklerinden neroli yağı, yapraklarından ve meyve sürgünlerinden petit-grain meyve kabuklarından da portakal yağı elde edilir.
Su Buharı Destilasyonu (damıtma)
Uçucu yağların geleneksel üretim şeklinde, bitki dokusu sucak suda veya su buharında şişirilirken uçucu yağlar serbest kalır ve su buharıyla birlikte uçuşup yukarı doğru tırmanırlar. Damıtma aparatındaki soğutucuda, su buharıyla karışık uçucu yağlar çözeltilir. Uçucu yağlar sudan hafif olduğundan ve de suda çözülemedikleri için kolaylıkla suyun yüzeyinden alınabilir. Uçucu yağların kalıntılarının ve bitkinin neredeyse tüm suda eriyen bileşenlerinin geride kaldığı suya hydrolat denir.(Örneğin;gül hidrolatı, yani gül suyu.)
Ekstraksiyon (özüt çıkarmak)
Enfleurage, hayvani yağların yardımıyla, özellikle hassas bitkilerden, yağlarn çıkarılmasında kullanılan en eski yöntemlerdir. Fakat üretim maliyetlerinden dolayı kullanımı neredeyse imkansızdır.
Soğuk Sıkım (Ekspresyon)
Kabukların sıkılması narenciye yağlarının kazanımında kullanılan en hassas yöntemdir. Burada uçucu yağlardan ve sudan oluşan bir emülsiyon ortaya çıkar. Santrifüj ve filtreleme sonrası saf uçucu yağ elde edilir.
Doğru alışveriş için ipuçları
Mağazalarda ve eczanelerde arz, takip edilemez bir boyuta ulaştı ve kural olarak kaliteyi belirleyen büyük fiyat farklılıkları ortaya çıktı. Fakat uçucu yağların kullanımında yüksek kalite önemli olduğundan, satın alımda dikkat edilmesi gereken kriterler şunlardır;
İyi bir Uçucu Yağı Tanımanın Yolları
Satıcının etiket ve fiyat listesinde şu bilgiler yer almalıdır;
-%100 saf uçucu yağ (Dikkat : Doğala özdeş ibaresi, sentetik
Demektir!)
-Menşei
-Bitkinin latince adı ve kemotipi
-Bitkinin o ülkedeki adı
-Bitkinin yetişme şekli
-Kontrol edilmiş organik ekim ürün ( Doğadan toplanmış, kriterlere uygun, sertifikalı ürün)
-Doğadan toplanmış ürün (sertifikalandırılmamış)
-Gelesenksel olarak üretilmiş (Kimyasal gübre, ilaç kullanılmamış)
-Yağın kazanıldığı bitkinin kısmı
-Üretim yöntemi
-Dolum miktarı
-Güvenlik notları
-Lot numarası ( Kimliğini belirlemek için )
Uçucu ve sabit yağların sağlığa faydaları
Doğal Saf yağların çok fazla kullanım alanları ve etkisi mevcut, gerek mental açıdan ruh sağlığı için faydalıdır, gerekse fiziksel olarak çeşitli rahatsızlıklarda faydalı olmaktadır. Dezenfektan ve temizlik maddesi olarak da doğal ve organik olan uçucu yağlar çokça tercih edilmektedir.
Sık kullanılan ve çeşitli rahatsızlıklara iyi gelen organik saf yağlardan biraz örnek vererek bahsedelim ;
Soğuk algınlığı
-Doğal Limon yağı karışımı
10 damla limon, 7 damla lavanta, 1 damla kekik
Yağ lambalarında; hafif su ile seyreltilip kullanılır.
-Doğal Kekik yağı formülü
Boğaz ağrıları için; bir bardak ılık suyun içerisine 1 damla saf kekik yağı damlatılarak içilir.
-Nane yağı formülü
Burun tıkanıklığı için 1 damla saf nane yağı burun ucuna sürülür ve 1 damla alın bölgesine masaj ile uygulanır.
Doktor veya uzman bir kişiden bilgi alarak uygulayınız !
Cilt problemleri
-Döküntü ve kaşıntı için ; Bir çay bardağı suyu içerisine 5 damla saf çay ağacı yağı karıştırılarak cilde uygulanır ve sonrasında bölgeyi nemli tutmak içi bir miktar saf kalendula (aynısefa) yağı uygulanır.
-Akne için ; 4 damla hint defnesi ( çay ağacı), 4 damla karağan, 8 damla mavi papatya, 8 damla lavanta, 1 damla kekik karıştırılır ve hafif pamuk üzerine dökülerek akneli bölgelere uygulanır.
-Saç dökülmesi için ; 100 ml tatlı badem yağı içerisine 30 ml ısırgan tohumu yağı, 30 ml defne meyvesi yağı, 30 ml sarımsak yağı, 10 ml biberiye yağı karıştırılıp, haftanın en az üç günü, saç diplerine masaj ile yedirilerek sürülür.
Doktor veya uzman bir kişiden bilgi alarak uygulayınız !
KAS VE EKLEM AĞRILARI
-Kas kasılmaları için ; Bölgesel rahatlatıcı olarak 30 ml susam yağı içerisine 5 ml ardıç, 5 ml biberiye ve 20 damla misk adaçayı yağları karıştırılıp kullanılabilir.
-Eklem ağrıları için ; Banyo küvetinde suya ilave 7 damla kayeput, 5 damla misk adaçayı, 3 damla ardıç, 2 damla zencefil, 2 damla karanfil yağları eklenebilir.
Doktor veya uzman bir kişiden bilgi alarak uygulayınız !
BAKIM AMAÇLI KULLANIM
Yüz bakımı için ; Buğday , zerdali çekirdeği , Kuşburnu çekirdeği yağları, yoğun E ve C vitamini içerikleri ile gerekli bakımı sağlar, cildinizi güzel ve parlak gösterir. Cildinizin nem dengesini korurlar ve yüz kırışıklıklarına da iyi gelirler.
Vücut bakımı için; Saf Avakado yağı vazgeçilmezdir. İlave olarak içerisine Ceviz yağı, Buğday yağı, Jojaba yağı kullanılabilir. Sıkılaştırıcı olarak Fındık ve ceviz yağlarını karıştırıp kullanabilirsiniz. Ayrıca hamilelik sırasında çatlak önleyici olarak Fındık, Yeşil mandalin ve kuşburnu çekirdeği yağları kullanılabilir.
Doktor veya uzman bir kişiden bilgi alarak uygulayınız !
Aromaterapik yağlarda Defne nuka markasının farkı
Defne nuka markası tercih edilebilecek saf ve güvenilir yağlara sahip bir firma. Nisan 1995’den itibaren Türkiye piyasasında kendini kanıtlamış olup, önemli bir rol oynamaktadır. Sahteciliğin ve saflığın şüpheli olduğu yağ piyasasında aynı zamanda ilk olarak organik yağ üretimini gerçekleştirmiş ve güven oluşturmuş firmadır. Dünyanın çeşitli yerlerin de yetişen bitkilerin yağlarını, ülkemizin alanya bölgesinde ki tesislerinde Türkiye ye tanıtmışlardır. Çoğu ürünleri organik sertifikalı olarak satılmaktadır.
Aşağıdaki bağlantı adresinden ulaşabilirsiniz !
https://www.nuhunambari.com/kategori/aromaterapik-temel-yaglar